Lapaktor'un da dediği gibi "Öğrencilik cidden zor helede avrupa yakasından anadolu yakasına yolculuk ediyorsanız başınıza çok ilginç olaylar gelebilir.".Bu ilginç olayların kimi komik , kimi dramatik , kimiside trajedik olabiliyor.Bu ilk yazımda size anlatacağım olay Lapaktor ile beraber yaşadığımız bir olaydır.Umarım hoşunuza gider.
Bizim için yine sıradan bir gün gibi görünüyordu hava desen kasvetli,hayat desen sıradan,dersler desen kafamız şişmiş fakat en sonunda evin yolunu tutmuştuk(tabiki herzaman olduğu gibi metrobüs yolculuğuyla).Nitekim Zincirlikuyu durağına gelmiştik , metrobüs yolculuğunda bazı kilit , meşhur noktalar vardır bunlardan biri Zincirlikuyu durağıdır.Burada metrobüs beklerken ; metrobüs gelir mi,gelirse kapı denk gelir mi denklemleriyle başbaşasınızdır.
Bizimde biraz şansımıza klasik metrobüs modeli geldi ve tabi hemen bir mücadeleyle Lapaktor'la kapıdan içeri atıldık adeta bir yaşam mücadelesi verdik (hatta bir ara benim kaburgalarım bile hasar görüyordu yada bu başka bir seferdeydi galiba neyse konumuza döneyim).Metrobüsün en arka kısmında yan oturma yerleri vardır çok şükür orada kendimize bir yer bulduk.Benim solumda Lapaktor onun solunda liseli bir genç sağımda ise bir teyze.
Bu hengame sırasında hızlı oturursanız haliyle kendinizi etraftaki insanları izlerken buluyorsunuz.Hemen çaprazımda ayaktakiler arasında bir hareketlenme başlamıştı şöyle bir bakınca ; bir dayı ve eşi gibi geliyordu çünkü hani başta baya yakındılar.Sonra bayan kendini ordan kurtarma çalışmalarına başlayınca anladımki hiçte öyle bir aile sadeti yoktu aksine fordus magandusun evrim geçirmiş versiyonuydu.Bayan kendini kurtarmaya çalıyor,kalçasını bir sağa bir sola atıyor olmuyordu, dayı ise hiç istifini bozmuyordu gayet rahattı. 4. veya 5. kalça hareketinden sonra bayan kendini demirlere ustaca bir kalça hamlesiyle atarak anca kurtulabilmişti ki biz bu olaylar sırasında Lapaktor'la gayet donuk ama komik ifadelerle olayları izliyor ,izledikçe şaşırıyor , şaşırdıkça da şaşırıyorduk.
Sonunda bayan kendini kurtarmıştı evet kurtuldu fakat ortaya çok daha trajikomik bir olay çıkmıştı.Hızını alamayan dayının şimdiki hedefi ise ayakta duran bir erkek lise öğrencisiydi.
Bu liseli genç kardeşimiz birden dayının hedefi haline gelmişti bu bize trajikomik gelmişti evet gülüyorduk fakat liseli kardeşimizin yaptığı hareket bizi orada kırdı geçirdi kahkaha patlamasına yol açtı.
Dayının bu hareketine kafasının çevrip Lapaktor'un solunda bulunan arkadaşına (evet bu ikisi arkadaşmışlar meğerse) bir gülümseme bir sırıtış atınca biz o noktada başladık gülmeye ama nasıl gülüyoruz susmaya çalışıyoruz olmuyor başka yerlere bakıyoruz olmuyor bariz kahkaha atıyorduk.Dayı ise yine istifini hiç bozmuyordu.Liseli kardeşimiz her sırıttığında biz kahkaha tufanına yakalanıyorduk bizle beraber kendi arkadaşıda bizle beraber gülüyordu.
Belli bir süre sonra o kardeşimiz oradan kurtulunca bizim çeneler artık gülmekten ağrımıştı.
Bir süre sonra Lapaktor'un ineceği durak gelmiş kendisi inmiş ben ise hala "bu dayıdan bir iki olay çıkar" dercesine dayıyı gözlerimle takip ediyordum ki bir durak geldi başta ki o meşhur ablamız metrobüsten inince hemen peşindende bizim meşhur dayı metrobüsten indi.
İçimden bir ses "ahanda bayanla indi ya la..." desede dayının hedefinde neler olduğunu asla bilemeyecektik.
İşte Fordus Magandus Ultimate böyle bişeydi.Bunu buraya yazarken suratımdan gülücük hiç eksik olmadı umarım sizleride biraz olsun güldürebilmişimdir :)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder